Toplumun unuttuğu bir köşede, adını yalnızca disiplin cezalarında duyuran Jab için hayat, alışılmışın çok dışında bir yöne sapar. Ülkenin en sert ıslahevinden henüz çıkan bu dikbaşlı genç, beklenmedik bir şekilde uluslararası bir kardan heykel yarışmasında takım kaptanlığına getirilir. Bu karar, hem onun hem de çevresindekilerin hayatında tüm dengeleri alt üst eder. Artık, sert mizacıyla tanınan ama içten içe sabrın ve stratejinin ustası olan Kru Chom’un gözetimi altındadır.
Jab ve onun gibi geçmişlerinde yara taşıyan diğer gençlerden oluşan takım, yalnızca karla değil; toplumun önyargılarıyla, kendi içlerindeki güvensizlikle ve geçmişlerinin ağırlığıyla mücadele etmek zorundadır. Her geçen gün, fiziksel zorlukların yanında duygusal sınırlarını da zorlayan antrenmanlar, onları kırılma noktasına sürükler. Bu yarışma artık sadece bir kupa mücadelesi değil, onların insanlıklarını geri kazanma savaşıdır. Kendilerine inanan çok az kişi vardır. Hatta bazıları, bu gençlerin kar nedir bilmedikleri bir ülkeden geldiklerini bile alay konusu yapar. Ancak yılmazlar. Takımın içindeki gerilimler ve geçmişten gelen travmalar sık sık yolculuğu raydan çıkarır. En büyük eksiklikleri ise ailelerinden bekledikleri ama asla göremedikleri sevgi olur. Yine de ilerlemeye devam ederler. Bu yarışma, onlar için hayata yeniden tutunmanın son adımıdır. Kazanmaktan başka seçenekleri yoktur.