New Jersey’in yoksulluk ve suçla yoğrulmuş mahallelerinde büyüyen Afro Amerikalı genç Robert Peace, hayatın en sert yüzüyle daha çocukken tanışır. Babası cinayet suçundan hapse atılır, annesi ise oğlunun bu kısır döngüden kurtulması için gece gündüz çalışarak tüm hayatını ona adar. Bu fedakârlıklar boşa gitmez; Robert, Yale Üniversitesi’ne kabul edilir ve moleküler biyokimya ile biyofizik alanlarında üstün başarılar elde eder. Ancak bu akademik yükseliş, geçmişin yükünü sıfırlayamaz. Robert, ait olmaya çalıştığı elit çevre ile doğup büyüdüğü mahalle arasındaki farkın yarattığı çelişkiyle baş başa kalır. İçinde bulunduğu bu ikili yaşam, onu zihinsel ve duygusal bir çıkmaza sürükler.
Üniversiteden mezun olduktan sonra memleketine geri dönen Robert, bir yandan öğretmenlik yaparken bir yandan da artan maddi baskılarla baş etmeye çalışır. Kısa sürede, hızlı para kazanmanın yolunu yine sokaklarda bulur. Esrar satarak geçimini sürdürmeye başlar ve zamanla bu tercih, onun geleceğini şekillendiren en büyük karar haline gelecektir.