İmparatorluğun galaksiyi demir yumrukla yönettiği, direnişin ise sadece fısıltılardan ibaret kaldığı bir dönemde, Cassian Andor adı hâlâ kimsenin dikkatini çekmemektedir. Ferrix gezegeninin gölgelerinde, kimliğini gizleyerek yaşamaya çalışan bu adam için günler birbirini tekrar eden hayatta kalma mücadelelerinden ibarettir. Fakat geçmiş, her zaman olduğu gibi peşini bırakmaz. Bir zamanlar sahip olduğu her şeyi kaybetmesine neden olan İmparatorluk, bu kez onu bizzat hedef almıştır. Andor’un yaptığı küçük ama ölümcül bir hata, onu İmparatorluk’un takibine sokar ve artık saklanmak imkânsız hale gelir. Bu olay, onun yaşamını sonsuza dek değiştirecek bir süreci başlatmıştır.
Ölüm Yıldızı planlarının ele geçirilmesinden beş yıl önce geçen bu hikâye, Andor’un bir hayatta kalma içgüdüsünden, sistematik bir direnişin kilit parçasına dönüşümünü konu edinmektedir. İsyancı İttifakı ile yolları kesişen Cassian, ilk başta yalnızca kaçmak ister. Ancak zamanla, bu örgütün içinde kendine ait bir amaç bulur. Bir zamanlar kaybettiği ailesi, hayatı ve geçmişi için duyduğu öfke, onu mücadeleye bağlayan bir zincire dönüşür. Galaktik İmparatorluk’un acımasız yönetimi altında, Cassian yalnızca bir savaşçı değil, aynı zamanda halkı için umut haline gelir.
Yolculuğunda ona eşlik eden tek sadık dostu ise, programlanmış zekâsının çok ötesinde bir bilince sahip olan K2SO adlı droidtir. Bu ikili, gizli görevlerle İmparatorluğun zayıf noktalarını hedef alırken, galakside isyanın ilk kıvılcımlarını çakan güç olarak öne çıkar. Artık Cassian Andor, kendi korkularını değil, tüm bir galaksinin geleceğini sırtında taşıdığı bir süreçte syanın yüzü haline gelecektir.