Karanlık, yağmurun hafif çiselişiyle birlikte sokakları yıkarken, Tori ve Lokita'nın Liege'e zorunlu yolculukları başladı. Batı Afrika'nın sıcak topraklarından uzakta, soğuk ve yabancı bir coğrafyaya adım atarken, içlerindeki hüzün daha da derinleşiyordu. Tori'nin gözleri, yılların yorgunluğunu taşıyor ve Lokita'nın omuzları, beklenmedik sorumluluğun ağırlığı altında bükülüyordu. Bu yabancı topraklarda, tek başlarına ayakta kalmak zorunda olduklarını biliyorlardı. Ancak, birbirlerine olan bağları, onları güçlü kılıyordu. Kardeşlik bağı, zorlu serüvende bir ışık gibi parlıyor ve onları hayatın dalgaları arasında yol gösteriyordu. Onlar için artık, bu hüzünlü yolculukta birbirlerinden başka tutunacakları hiçbir şey yoktu.