Hayatı tam anlamıyla çökmüş olan Emilie, parasızlık ve umutsuzluk içinde çıkış yolu ararken her şeyin ona karşı olduğuna inanır. Eski kocası, kızlarının velayetini almak için harekete geçmiş, yaşadığı dairedeki talihsiz bir kaza ise onu evsiz bırakmıştır. Çaresizce, yıllardır görüşmediği varlıklı ve disiplinli abisi Gjermund’un yanına sığınmak zorunda kalır. Ancak Gjermund’in bir şartı vardır: Emilie, onunla birlikte 54 kilometrelik zorlu Birken kayak maratonuna katılacaktır.
Kayak yapmayı bilmeyen ve bu fikri tamamen saçma bulan Emilie, ilk başta şiddetle karşı çıksa da içinde bulunduğu çıkmazdan kurtulmanın tek yolu bu meydan okumayı kabul etmektir. Üstelik zamanla, bu fiziksel ve zihinsel mücadele, onda yıllardır kaybettiği azmi ve gücü uyandırmaya başlar. Kızının velayeti için savaşırken, hayatını rayına oturtmaya çalışırken ve geçmişiyle yüzleşirken, bu yarış onun için sadece bir spor etkinliği olmaktan çıkar ve hayatta yeniden var olabilmesi için son bir şans haline gelir. Emilie, düşe kalka başladığı bu yolculukta, kendini hiç tahmin edemeyeceği bir dönüşümün içinde bulur.